Eslem: Açılışı Jin Joo ile eski sevgilisinin tanışma zamanlarının flashbackleriyle yapıyoruz. Jin Joo yine bildiğimiz Jin Joo, diyeceğini asla esirgemeyen, pat pat söyleyen. O yüzden ilişkileri için ilk adımı atanın Jin Joo olduğunu öğrenmek şaşırtmadı. Şaşırtan şey bu kadar tatlı başlayan bir ilişkinin böylesine kaosa sürüklenmesi. Gittikçe daha çok kavga etmeleri, daha çok barışmaları, kendilerini de karşılarındakini de yormaları... Alışmış kudurmuştan beterdir misali bir türlü bu toksik ilişkiyi bitiremeyip 7 yıl boyunca kendilerine işkence ettiklerini görüyoruz. Bilmiyorum gerçekten böyle ilişkiler var mı? Çok mu zor o alışılagelmişin dışına çıkmak? Dizide bir de kızcağızımız oğlanın 2 sene olan askerliğini de beklemiş. Yani gerçekten yürümeyecek bir ilişkiye ancak bu kadar efor sarf edilebilirdi.
Dizinin en sevdiğim yanlarından biri de tam kederli bir konudan bahsedilirken bir anda neşeli bir konuya geçebilmesi. Evde hep birlikte oturmuş Jin Joo'nun aşk geçmişinden bahsederken bir anda kalkıp kulübe gitmeleri on numara hareketti😄👌
Kulüpteki komik ama üzücü sahneyi de buraya iliştirmeden geçemeyeceğim. Eun Jung'un erkek arkadaşımla geldim demesi üzdü:( Acaba ne zaman iyileşecek ya da iyileşebilecek mi?
Bitmesi gereken bir ilişki daha... Çocuk ayrılalım dememiş miydi siz yine niye yan yana geldiniz ya, tez zamanda ayrılıklar diliyorum size. Ay bir de çocuk kendini suçlu hissediyor kızın bu hale gelmesinden. Bu çocuğun bir alnında ben enayiyim yazması eksik.
Words of wisdom tabiiki yine Jin Joo'dan geliyor
Ben bu oyuncu kıza bayağı, gereğinden de fazla gıcıktım ama sevmeye başladım gibi. Tabii bunda Eun Jung'un da kızı tatlı bulmaya başlaması bayağı etkili. Düsturum fazlasıyla net: Eun Jung'un dostu dostum, düşmanı düşmanımdır.
Menajeri ile olan sahneleri de bayağı komik oluyor genelde. Bknz.
Tüm bölüm boyunca Jin Joo'ya sunuma hazır olduğunu söyleyen pdnimciğimiz sunumu bir güzel batırdı. Bana üniversitedeki ilk yıl yaptığım sunumları hatırlattı, ben de böyle direkt sunuda yazılanları okur, kendi hatamı kendim gözler önüne sererdim hey gidi hey😄
Ayrıca konusu 30'larındaki üç kadının aşk hayatı ve kariyeri olan Jin Joo'nun dizisi aslında Be Melodramatic mi? Öyle ise Be Melodramatic'in ikinci sezonunun gelme ihtimaline tutunabilir miyiz? Ufak tefek umut kırıntıları...
Aşağıdaki sahneyi bu yazı için ekran görüntüsü alırken fark ettim, ah be Jin Joo keşke başka bir şey isteseymişsin 😄
Böylece Be Melodramatic 5. bölümünün yorumunu son bir alıntıyla bitirip iyi günler diliyorum.
It was love."
Eslem Üçümüz de hayatımızın en yoğun dönemlerine girdiğimiz için bölüm yorumları aksadı ve dizi zaman aşınımına uğradı maalesef, mazur görünüz :)
Yönetmen: Cha Yeong Hoon
Senarist: Lim Sang Choon
Kanal: KBS
Bölüm Sayısı: 32
Yayın Tarihi: 18 Eylül 2019
When Camellia Blossoms Konusu
6 Haziran 2019'da çekimleri başlamış olan hatta yakında çıkacak olan When Camellia Blooms'un konusuyla karşınızdayız! Konusu ne kadar her yer bir sır gibi saklansa da irdelediik irdeledik ve bulabildiğimiz tüm bilgileri sizinle paylaşmaya geldik.
Olaylar başrolümüz Dong Baek (Kong Hyo-Jin) etrafında dönecek. Romantik komedi olarak işlenmiş olan ama ara ara tüylerimizi ürpertecek sahnelerde olan dizide bir bar işletmecisi olan Dong Baek ve 3 erkek olacakmış. (Bu üç erkek meselesine şaşırmadığımı söyleyemem resmen aşk dörtgeni işleyeceğiniz arkadaşlar vovovo) Ki bu erkekler de İyi olan, Kötü olan ve de Petty olan olacakmış. (Burada resmen izlemeden Petty'nin nasıl biri olacağını çözemedim...) Bu üç erkekten hangisinin Kang Ha-Neul olacağını merak ediyorum gerçekten. Ama işin içinde bir Nuna aşkı olacağa kesinlikle benziyor.
Ben dizi sadece "romantik komedi" olacak diye bekliyordum. Sonrasında derin araştırmalarda suspense ve de thriller kelimelerini görünce bir tüylerim diken diken oldu, ardından da kafam karıştı. Nasıl bir dizi beklemem gerektiğini bilemedim. Yine de yayın tarihi 18 Eylül olduğundan yakında hepimiz aydınlanacakmışız gibi görünüyor.
Ha bir de dizinin yönetmeni Cha Young Hoon'muş. Kendisini araştırırken bir de "Are You Human" dizisi tanıdık geldi. Zaten pek çokta yönetmenlik deneyimi olmadığını da söyleyebiliriz sanırım. Çünkü When Camellia Blossoms beşinci dizisi olacakmış. Ama senaristi için aynı şeyi söyleyemiyorum çünkü Fight for My Way'le neredeyse hepimizin onu tanıdığını düşünüyorum. Ki Im Sang-Choon'un -senaristimizin- de üçüncü dizisiymiş.
Bunları da okuduktan sonra beklentilerimiz ne yönde olmalı, nasıl düşürmeliyiz ya da nasıl yükseltmeliyiz bilemedim.
Ne kadar yönetmenimiz ve senaristimiz deneyimsiz olsa da başrol oyuncuları mükemmel. Bu yüzden de nedense dizinin de mükemmel olacağını düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz? Beklentileriniz nasıl? 😚
-Ecrin
Bir ayı daha iyisiyle kötüsüyle geride bıraktık dostlarım. Şimdi vakit geriye dönüp neler izlediklerimize bakma zamanı.
E S L E M
Love Alarm
Netflix'in yayınladığı 8 bölümlük bir lise dizisiydi. Love Alarm adındaki bir uygulama kişinin 10 metre etrafında onu seven biri olup olmadığını haber verir ve olaylar gelişir. Kesinlikle çok güzel bir dizi değildi ama ilginç bir şekilde kendini izletti 8 bölüm boyunca. Gerçi bunda dizinin baş rollerinden biri olan Song Kang'ın da etkisi büyük. Dizinin yorumunu tam olarak şurada paylaşmıştım zaten. Meraklıları oraya alabiliriz :D
13 Reasons Why 2. Sezon
İlk sezonu çıktığında izleyip bol ağlamalı bir süreçten geçmiştim. İkinci sezon çıktığında hemen izlemedim ve izleyen kişilerden sıkıcı benzeri yorumlar duyunca iyice izleyesim kaçtı. Geçtiğimiz günlerde 3. sezonunun çıkmasıyla birlikte yine bir heves geldi ve başladım izlemeye. İlk sezon kadar vurucu değildi (Sezon finali hariç, o duygudan bu duyguya atladım sürekli) kabul ama ben olayların bu ilerleyişini de mantıklı buldum. Hannah'nın bize anlattığı hikayeyi bir de diğerlerinin ağzından dinlemiş olduk. Adaleti elde etmenin ne kadar imkansız olduğunu gördük. Sezon sonuna doğru ben yine gözyaşlarıma engel olamadım. Hele sezon finalinde balo salonunda The Night We Metçaldığında bende ipler tamamen koptu. O sahneyi buraya da koyacağım çünkü kendime acı çektirmeyi seviyorum.
En üzücü grup sarılması:( Şarkı başladığı an Tony'nin Clay'i bulmaya gitmesi... Of benim zavallı kalbim:(
Be Melodramatic 01-05
Hep birlikte izlediğimiz dizi zaten Be Melodramatic. İlk bölümünden itibaren ben çok çok sevdim. Dizinin atmosferi çok samimi bir kere. Karakterlerin hepsi de o kadar sevilmeye müsait ki hal böyle olunca Be Melodramatic benim tüm zamanlar içindeki favorilerimden biri oldu. Devamı bozsa bile bunun değişeceğini sanmıyorum. Birinci bölümü şurada, ikinci bölümü de şurada yorumlamıştık, izlemek isteyenlere fikir olabilir :))
Search: WWW
Ağustosta izlediğim bir diğer şahane Kore dizisiydi. Arama motoru sektöründe çalışan üç kadının hırslarını, aşklarını, iş yaşamlarını izledik. Tammy, Scarlett, Ga Gyeong... hepsi o kadar güçlülerdi ki. Ben özellikle Tammy ve Scarlett'in ilişkisine bayıldım. Sürekli didişmeleri ama yine de yan yana olmaları:') Sona doğru birkaç yerde sıkıntı olsa da yine de kaliteli bir diziydi.
One Spring Night 31-32
Diziyi kpss döneminde takip ediyordum ama son iki bölümünü izleyememiştim bir türlü. Sınavdan sonra oturdum izledim. Biraz tedirgin bir şekilde izledim çünkü aynı senarist ve yönetmenden çıkan Something in the Rain dizisinin finali çok kötüydü. Bunun da o şekilde olacağını sanıyordum ama olmadı çok şükür. Hatta bayağı bayağı mutlu bir final yaptılar. Jung Hae In'i biraz daha ağlatsalardı bozuşurduk :D
My Hotter Half 01-03
Dizi değil aslında, bir yarışma. Çiftler katılıyor ve kimin daha çekici olduğu yoldan geçen insanlara soruluyor. Sonuçta daha az çekici çıkan taraf makyözlerin ve stilistlerin elinden geçip yeni tarzıyla geri geliyor ve tekrardan fotoğraf çekilip sevgilisinin eski skorunu geçmeye çalışıyor. Bayağı boş beleş bir yapım ama eğlenceli ve bölümleri 20 dakika olduğu için kendini izletiyor. Kimin daha çekici olduğu konusundaki benim şahsi fikirlerim ise sokaktakilerle asla uyuşmuyor :D Ne özgüvenli insanlar var ama bir kez daha hayretler içerisinde kaldım :D
La Casa De Papel 2. Sezon 01-03 Bölümler
İlk sezonu ne kadar heyecanlı bir şekilde izlemiştim oysa ama ikide henüz o heyecanı hissedemedim. Yine planlar büyük ve zekice ama bilemiyorum beni çok da diziye bağlamayan bir şey var. Yine de devam edip bitirmek istiyorum.
Wu Assassins 01
Gerçekten her yanından dandiklik akan bir dizi. Tek bölümle bile bunu söylemesi hiç zor değil. Fragmanı oysa umut vaad ediciydi. En son ne zaman bir bölümü bu kadar ileri sararak dizi izlemiştim hatırlamıyorum.
Hotel Del Luna 01-02
Çekimleri şa-ha-ne. IU zaten bebeğim artık hiç hayal kırıklığına uğratmıyor. Daha baştayım ama devam edeceğim çünkü Ecrin ısrar ediyor ve ben de ona güveniyorum :D
Friends 1. Sezon 01
Sonunda herkesin öve öve bitiremediği diziye başladım. İlk bölümden çok sarmadı ne yazık ki ama bu kadar seveni varsa bir bildikleri vardır diye düşünüyorum o yüzden devam edeceğim buna da.
Benden bu kadar :)) Sınav yoğunluğundan çıkınca bayağı dizilere abanmışım :D
E C R İ N
Ciddi ciddi ağustos ayını bitirdik ve resmen eylüle girdik. 2019 nereye gidiyorsun? Ne bu acelen? Neyse, elden de bir şey gelmiyor. En azından izlediklerimizi yazabiliyoruz. Ağustos'ta o kadar da dizi izlediğimi düşünmüyordum ama dönüp bakınca yine bayağı bir dizi izlediğimin farkına vardım.
Hotel Del Luna 01 - 14
İzlediğim dizilerden ilk Hotel Del Luna'yla başlamak istiyorum. Zaten Eslem'in ve Fatma'nın yorumlarına bakarak benim ne kadar çok diziyi sevdiğimi anlayabilirsiniz 😂 Resmen hem IU'ya hem konusuna aşık oldum. Goblin'i izlemiş olanlar bilir, resmen ona benzettim ve durdurak bilmeden izlemek istedim, gerçi son iki bölümü yayınlanmış olmasına rağmen yüreğim izlemeye, izlememe el vermiyor...
Why Secretary Kim? 01- 16
Hotel Del Luna'yı izlerken bir sandalye sahnesi görüp (nerede bakarsam bakayım bulamadım sahneyi...) delicesine Why Secretary Kim'i izlemeye başladım. Üç günde bitirmiş olmam lazım, ki üç günde bitirmek gerçekten zor bir şeydi bölümlerin 1 buçuk saat olduğu düşünülürse 😂 Nitekim diziyi izledim bitirdim ve kesinlikle önerebileceğim Kdramalardan biri oldu.
Sweetbitter 1 ve 2'inci Sezon
Şimdi ağustos ayının taaa en başına dönüyoruz. Kendisi ağustosta seçip izlemeye başladığım ilk şanslı dizi ve iyi ki başlamışım dediğim dizilerden biri de oldu. Ani bir kararla New York'a taşınan 22 yaşındaki Tess'in hayatını anlatan bir dizi Sweetbitter. Tess'in alışma sürecini, oradayken bir restorantta iş bulmasını ve bu restorantta dönen işleri izliyoruz. Kesinlikle herkese tavsiye edeceğim dizilerden biri de Sweetbitter.
My Mister 01 - 03
Ağustos ayının yine başında Hotel Del Luna'ya başladığımda ve yayınlanmış bütün bölümlerini bitirdiğimde Fatma'yla Eslem çok sevdikleri My Mister dizisine başlamam için beni gaza getirdiler. Tabii ben sadece üç bölüm izleyebildim. Çünkü dizi ağır dram içeriyor ve inanın daha dram izleme havamda değilim. Fakat eylül ayı içerisinde bu diziyi de izleyip bitirmeyi planlıyorum. ^^
Be Melodramatic 01 - 05
Hep beraber başladığımız ve hepimizin ayrı ayrı vurulduğu dizi: Be Melodramatic! * - * Zaten bölümlerinin yorumunu yazdığımız için tekrar tekrar konuşmaya gerek görmüyorum. Bölüm yorumlarımızı okuyabilirsiniz ^^
Search WWW 01 - 03
Ardından yine devam etmediğim ve malesef ki çok çok aklıma düşmedikçe devam etmeyi düşünmediğim Search WWW dizisini izlemişim....Eslem özür dilerim....
F A T M A
Be Melodramatic 1. sezon 5. bölüm
Bu blogu açtığımızda beraber yorumlamaya başladığımız dizi. Bir miktar Age of Youth esintileri olsa da dizi gerçekten çok çok güzel. Bize güvenin! Bölüm bölüm yorumluyoruz blogda. O yazılara bakmayı unutmayın. Ben kızlardan biraz geride kaldım, güncele yetişeceğim umarım ;)
Hotel Del Luna 1. sezon 10. bölüm
Ecrin'in ısrarlarıyla başladığımız dizi. Sanırım final yaptı. Fakat ben hala 10. bölümdeyim :)) Ecrin bu yazıyı okuduktan sonra beni taşlayabilir o yüzden kendime kuytu köşe bulmaya gidiyorum! (Ha bu arada dizi gerçekten çok farklı bir konuya sahip. Ayrıca IU için bile izlemenizi öneririm. (Ben de hala son iki bölümünü izleyemedim Fatma....Kalbim tekliyor.. :( )
Unreal 1. sezon 2. bölüm
Yine Ecrin'in öneri yazısını okuyarak başladığım Unreal aslında bir reality show. Bu yüzden de diğer dizilere göre bir miktar farklılık içeriyor. Diziyi izleyecekler +18 olduğunu söylemeden geçmeyeyim. Ben sevdim. Devam edeceğim.
Friends 1. sezon 3. bölüm
İngilizce öğrenmek için başlamıştım fakat daha sonra kore dizilerine sarınca bir miktar boşlamışım. Fakat eylül ayında bu dağınık dizi izleme durumumu minimuma indireceğim umarım. Friends'i anlatmaya gerek var mı? Mükemmel!
Dororo 1. sezon 11. bölüm
Dororo, uzun zamandır anime izleme isteğimi dindirdiğini söyleyebilirim. Zaten bölümler çok kısa olduğu için kolayca bölüm geçebiliyorsunuz. Eylül ayında sezonu bitireceğimi umuyorum. Tavsiye ederim.
Pokemon 1. sezon 6. bölüm
Bu da nereden çıktı??! diyebilirsiniz, fakat ben biraz nostaljik bir insanım ve çocukken bayıla bayıla izlediğim Pokemon'u bir de sırasıyla tekrar izleyeyim dedim. Fakat internette Türkçe dublajlı olarak hep karşıma çıkıyor. Bunu eğer çözebilirsem süper olacak.
Yeni yazı dizimiz olan İlk Bakışta'ya hoş geldiniz. İlk Bakışta yazılarında ilgimizi çeken dizilerin ilk bölümlerini izleyip düşüncelerimizi, beklentilerimizi karşılayıp karşılamadığını yazacağız. Umarız seversiniz :))
Strangers from Hell/Hell is Other People
(Başlamadan önce yazıyı bu ost ile birlikte okumanızı öneririz çünkü The Rose tek kelime ile şahane bir iş çıkartmış!)
Fatma: Gerilim, dram türünde belki de izlediğimiz diğer Kore dizilerinden bir miktar farklı olsa da bu Strangers From Hell'i izlememize engel olmadı. Hemen çeviri geldiği gibi kızlarla sözleşip dizinin ilk bölümünü izlemek için bilgisayarlarımızın başına geçtik. Strangers From Hell, ilk bölümden sizi maalesef saran bir dizi değil. Bunda üçümüz de hem fikir olduk. Fakat şöyle birkaç nokta var. Bunlardan ilki dişçimiz ve aynı zamanda da Goblin dizisinden de hatırlayacağımız Azrail'imiz dizide var. Onun bu dizideki hikayesini tam olarak bilmiyoruz, ilk bölümde bunun üzerinde durulmuyor. Böylece diziyi izleme parametremizde bir tık ilerlemiş oluyoruz. İkinci nokta ise odada yaşayan karakterlerin hikayelerini öğrenme isteğim. Özellikle alt metinde karakterlerin hikayeleri önem taşıyacak gibi bir izlenim aldım ben. Neden bu hale gelmişler, yahut neden birbirlerini koruyorlar? (Burada korumak kısmı ilk bölümdeki son sahneden çıkarım yaptığım için kullandım.) Dairedeki bir başka merak unsuru ise baş karakterin bu korkunç yerden nasıl kurtulacağı ya da baş edeceği unsuru.
İlk bölümde verilmek istenen etki pis, rutubetli ve kutu gibi bir odada kalmayı izleyiciye hissettirmek olduğunu düşünüyorum. Bunda da oldukça başarılı olmuşlar. Çünkü izlerken birçok açıdan "Neden bu pis ve rutubetli yerde kalıyorsun, hem de beyaz tişörtle??!!" diye sitem ederken buluyoruz.
Strangers From Hell, ilk bölümü ile oldukça gizemli ve bir o kadar da gerilim dolu başladığını söylesek yanlış olmaz. Fakat izleyiciyi tam anlamıyla çeken bir bölüm verdiler mi? Bence hayır. Yukarıda bahsettiğim noktalar eğer sizde de benim kadar merak uyandırıcı olduysa tebrikler! İkinci bölümü izlemeye hak kazandı. Fakat bu noktalardan sizi çekemediyse bir şans daha verecek misiniz merak ediyorum doğrusu. Birçok dizi sonbaharın gelmesiyle yayına girdiğinden izlenecek bolca dizimiz var. Bu yarışı kazanabilecek mi, göreceğiz.
Eslem: Posterlerini gördüğüm andan beri dikkatimi çeken bir diziydi Strangers from Hell. Lee Dong Wook'un da kadroda olduğunu öğrenince kesin izlenileceklere girmişti. Fatmanın bugün bir anda hadi izleyelim demesiyle de başladık izlemeye.
Karakterimiz Seul'e yeni taşınmış biri ve cüzdanına göre bir daire arayınca el mahkum gelmiş gelmiş en pis odayı tutuyor. Afedersiniz ama hayvanı bağlasanız durmaz o odada. Mikrop yuvası gibi bir yer. Gider hamamda ya da sokakta yatarım daha iyi ama çocuğumuz canına susadığı için tutuyor odayı. Bir de sadece pis olsa tamam ama aynı zamanda ufacık da. Cam deseniz o da el kadar bir şey. İzlerken klostrofobim oldu resmen. Neyse temizlik avcısı Kadirliğimi şimdilik bir kenara bırakıyorum ki diğer karakterlere geçebileyim.
Dizideki karakterler tanıtımda da korkunç görünüyorlardı ama izlerken ayrı bir boyuta ulaştılar. Sürekli gülen ve kekeleyen bir karakter var ve o kadar rahatsız etti ki beni. Diziye devam edeceğim ama ona nasıl katlanacağım bilmiyorum. Bir de sakin sakin konuşan biri var o da bayağı ürpertici ama aynı zamanda ses tonu ve konuşması çok güzel olduğu için bir miktar etkilendim jdsfklj
Çok azıcık gözüken Azrail beyimiz ise gayet minnoş görünüyor ama biliyoruz ki bu dizide minnoş biri yok. Herkes ürpertici, herkes korkunç, herkes potansiyel katil.
Çekimler tam olarak dizinin hak ettiği kadar karanlık ve rahatsız edici. Soğuk tonların kullanılması da bu havayı desteklemiş. Başrolümüz Im Siwan da karakterinin o bıkkınlığını, yorgunluğunu çok güzel yansıtmış. İlk defa izliyorum ben kendisini ve beğendim diyebilirim. Bakalım karakteri nasıl davranacak ilerleyen bölümlerde.
Sonuç olarak ilk bölüm için yeterli değildi ama son sahnesi ve gelecek bölümün fragmanı bir sonraki bölümü izleme isteği oluşturdu bende. Güncel olarak takip etmem sanırım, dizi final yaptıktan sonra izlerim diye düşünüyorum. Gerçi kızlar yine hadi izleyelim derse uyarım ben de😄
Ecrin: Eğer buraya kadar Fatma ve Eslem'in yorumunu okuyup geldiyseniz ve benim yorumumu da okumak istiyorsanız size teşekkür ederim. Çünkü gerçekteen düşüncelerimizle sizi tutsak ediyoruz! (Dizilerin bizi tutsak ettiği gibi.) Dizinin yayınlanacağını Ağustos'ta çıkacak diziler yazımızda belirtmiştik. Hepimiz hem fikir olup izleyeceğimizi daha o zamandan biliyorduk. Çıkınca ve Koreanturk'te de çevirisi eklenince bayağı sevinip ilk günden başladık izlemeye ama ne başlamak! Ben böyle karamsar, böyle gıcık eden bir Kdrama hayatımda izlememiştim. Belki de o yüzden bölüm sonunda beni bir kaşıntı tuttu ve diziye olan duygularım hemencecik minimuma düştü.
Zaten konusunu aşağı yukarı anladığınız için ben direkt yorumuma geçmek istiyorum. Herhalde tekrar tekraar konusunu okumak istemezsiniz.
Yeni bir iş, yeni bir yer ve yeni heyecanlarla geldiği yerde mülayim çocuğumuzun nasıl bir hayat süreceğini merak etmiştim ilk dakikalarda, ardından da içimdeki merak "nasıl kalacak yerin olmada Seul'a taşınırsın, manyak!!!" oldu. Çünkü Seul'da yaşamanın o kadar büyük eksileri var ki anlatmakla bitmez. (Depozito vermek ki bu depozito bazen 3bin dolar gibi oluyor küçücük bir yer için sonra tüm yıllık kira isteyebiliyorlar ve daha başka bir sürü şey.) Ardından kalacak yer sorunu çözülünce ki görüyoruz Cennet Pansiyonu adında bir yerde kalmaya başlıyor ki Cennet Pansiyonu basbayağı da Cehennem Pansiyonu oluyor ne diyordum evet kalacak yer sorunu da çözülünce pansiyonda kalan insanların, deli, sapık ve psikopat olduklarını görüyoruz. Hem de ne deli, ne sapık, ne psikopat! Beyaz atletliden tutun, ikizlere ikizlerden tutun kabadayısına ve ajummasına bir çoook pansiyon "sakini!" yaşıyor. Hepsinin beni ayrı ayrı tilt ettiğini belirtmem lazım. Hatta yazıyı yazarken bile hatırladığım kısımlarına sinir oluyorum. "Öldürsem mi, öldürmesem mi?" kısmı ayrı bir sinir etti.
HAH BİR DE! Eslem ve Fatma yazmamışlar, dizinin kritiğini aramızda yaparken de bundan bahsetmemiştik ama bence anakarakter çocuğumuzla ilgili bir sorun da var. Çocuğumuz aynı zamanda yazarmış. Ve bu yazarlık olayında bence yazdıklarıyla kendi başına sorunu ören kişi o, çünkü arada yazdığı kısımlar hayata geçiyormuş gibi bir bölüm oldu. (En azından been öyle hissettim.)
Ne uzun ilk izlenim yazısı oldu! Siz diziyle ilgili neler düşündünüz? Devam etmeyi, izlemeyi düşünüyor musunuz? Yoksa "yok yaa ne izliycem hiç benlik değil" diye mi düşündünüz? Yorumlarınızı bekliyoruz!
Merhabalar
Çok yeni çıkan bir diziyi, Love Alarm'ı hemencecik izledim ve hazır düşüncelerim tazeyken sizle de paylaşmak istiyorum.
Love Alarm
Love Alarm'ın konusundan Yeni Kore Dizileri: Ağustos adlı yazıda bahsetmiş, izleyeceğimi söylemiştim. Yine de kısaca tekrar bir bahsetmek gerekirse; Love Alarm kimin geliştirdiği bilinmeyen, 10 metre yakınınızda sizi seven biri olduğunda bunu size bildiren bir uygulama.
Tahmin edersiniz ki böyle bir uygulama duyguları zaten en dorukta yaşan gençler arasında hızla popüler olur, artık gençler birbirlerine sevgilerini Love Alarm ile itiraf etmeye başlarlar. Zararsız, iyi niyetli bir uygulamadır. En azından öyle olması planlanmıştır.
Kim So Hyun'un canlandırdığı ana karakterimiz Kim Jojo'nun telefonuna Love Alarm'ı indirmesiyle kendini bir aşk üçgeninin içinde bulması bir olur. Halihazırda zaten erkek arkadaşı olan Kim Jojo, okullarına Amerikadan nakil olan Sun Oh'un ilgisini çeker. Sun Oh, Seventeen grubu için modellik yapan, gençler arasında ünlü biridir. Ayrıca bayağı yakışıklıdır. Sevimlidir. Adeta yavru köpek gibi bakışları vardır. Çoktan fark etmediyseniz söyleyeyim bu aşk üçgeninde Sun Oh'un yanındayım😄👌
Ve üçgenin üçüncü köşesinde Sun Oh ile aynı evde büyüyen, aşkını içinde yaşamayı tercih eden Hye Yeong var. Bu oğlanımızın hep başkalarını kendinden öne koyma gibi bir kötü alışkanlığı var. Sun Oh'un da Kim Jojo'dan hoşlandığını öğrenince geri adım atıyor. Sadece iyi olmanın kazandırmadığı bir dünyadayız maalesef, o yüzden ben Sun Oh destekçisiyim bu üçgende. Ne demişler seviyorsan git konuş :D
Soldan sağa: Kim Jojo, Hye Yeong, Sun Oh
Love Alarm klasik bir lise dizisi gibi olsa da yer yer love alarm uygulamasının olumsuz etkilerine değinmesi diziye karanlık bir hava katmış. Lisede yeterince zorbalık yokmuş gibi Love Alarm uygulamasının buna tuz biber oluşunu, sevgi ihtiyacının insanlara neler yaptırdığını, intihar olaylarını görmek korkutucuydu. Black Mirror'ın lise dramıyla yoğurulmuş bir bölümü gibi olmuş diyebiliriz. İkinci sezon dizinin bu yönüne ağırlık verseler bayağı güzel olur. Gerçi daha ikinci sezonunun geleceği kesin değil ama fakirin umudu işte...
Diziyi mutlaka izleyin demem ama Sun Oh karakterini oynayan Song Kang beyi izleyin derim. Başrol olduğu tek dizi de Love Alarm olduğu için mecbur önericem ahaha :D Yine de beklentileri biraz aşağı çekip izlemekte yarar var.
Dizinin en sevdiğim OST'u KLANG-Can't I Fall in Love Again? oldu. Hemen buraya da ekliyorum.
Love Alarm için genel puanım: 7/10
Siz böyle bir uygulama ister miydiniz peki? Buyrun yorumlara :) Şimdi spoilerlı yoruma geçiyorum :)))
Kim Jojo....sen ne hakla yavru köpeciğimiz Sun Oh'u üzersin? En kötü zamanlarında bu çocuk yanında olmadı mı senin he kiçibe??? Hadi korktun anladık diyelim, yıllar sonra peki neden Hye Yeong? Kuzum sen böyle senden her hoşlanana pas verecek misin? Cidden Jojo'nun sebepsiz yere Sun Oh'tan ayrılmasını ve Sun Oh'un bir hata yaptım diye suçluluk duymasını kabullenemiyorum. Bir de çocuk bu şekilde terk edilmesine rağmen yıllar sonra hala Jojo'nun love alarmını çaldıracak kadar ondan hoşlanıyor. Sen bunları hak etmedin Sun Oh'cum:(
Hye Yeong'un Jojo'ya eski şekilde flört etmek istiyorum diyip sonra yine love alarmı indirip Jojonun love alarmının anasını anlatması peki... Hye Yeong'u anlamakta cidden zorluk çekiyorum, ciddi anlamda iletişim bile kurmadığın birini yıllarca sevebilir misin cidden ya? Aşırı gerçekdışı geliyor hatta takıntı bile diyebiliriz bence.
Guk Du intihar etmişti ama sanki Love Alarm karşıtlarının başındaki kişinin birazını gösterdiklerinde Guk Du'ya benzettim ben. Çok mantıklı olur, kendisinin bile kendi yaptığı uygulamadan ne kadar çok çektiğini gördükten sonra hele.
Jojo'nun ailesinin intihar etmeye çalıştığını çok sonra algıladım ben ya:( Çok üzücü bir sahneydi:(
Webtoonun sonunda Kim Jojo'nun kimle olduğunu öğrendim yanlışlıkla, spoilerdan korkmam diyenleri yorumlarda bekliyorum :D
Daha çok doluydum dizi hakkında ama spoilerlı kısmını ilk kısımdan bir hafta sonra falan yazdığım için o ilk anki heyecan yok oldu, sağlık olsun :D
Siz Jojo'nun hangisiyle olmasını istiyorsunuz, Sun Oh mu Hye Yeong mu? :))